Erdoğan’dan 2019 mesajları-Mehmet Acet

Erdoğan bu görüntülerden o kadar etkilenmişti ki, babasının Esma'ya yazdığı mektubun yayınlandığı Ülke tv yayınında hıçkıra hıçkıra ağlamıştı.




Halkoylaması öncesi, kadın milletvekilleriyle yapılan o toplantıda bulunan genç bir milletvekili, halkoylaması bittikten sonra babasına şunları söyleyecekti:

“Bu sözü aklımdan bir an olsun çıkarmadım. YorulduÄŸum, mecalimin kalmadığı her anda bu söz aklıma geldi. Her seferinde de yorgunluÄŸum gitti, heyecanla çalışmaya devam ettim.”

HİZMET ETMEK YETERLİ DEĞİL HALKIN GÖNLÜNE GİRMEK LAZIM

Cumhurbaşkanı, 979 gün sonra Ak Parti'ye döndü, çeşitli konularda muhtevası zengin bir konuşma yaptı.

2019'u hatırlattı.

23 aydan daha az bir zaman sonra, Mart 2019'da yerel seçimler yapılacak.

Yerel seçimler her zaman önemli olmuştur.

2019'un ilk çeyreğinde esecek olan rüzgarın, son çeyreğinde de etkisini göstereceği öngörülebilir.

16 Nisan sonuçları gösterdi ki, Türkiye'de hiçbir seçim çantada keklik değil.

Erdoğan da bunun farkında olmalı ki, dünkü konuşmasında belediye başkanlarına önemli uyarılarda bulundu.

Şunları söyledi:

“Burada belediye baÅŸkanlarımız yok ama bizim hizmetimizde ÅŸuna dikkat etmemiz gerekir, hizmet gereklidir ama hizmet yeterli deÄŸildir. Asıl olan yeterli olanı yapmaktır. Yeterli olan halkımızın gönlüne girmek, gönlünü kazanmaktır. Bu fakir mahcup olmak istemiyor. Öyleyse çalışacağız. Daha çok insana çalışacağız. Bizi tanımamış olana kendimizi tanıtacağız.”

Hizmet etmek yeterli deÄŸil.

Halkın gönlüne girmek lazım.
Erdoğan bunları söylüyor.

Kendisini efsaneleştiren fotoğraf karelerinin içerisinde, varoşların havasını solumak, fakir iftar sofralarında Ramazan orucunu açmak gibi iz bırakan hikayeleri var Erdoğan'ın.

İnsanlar, bütün siyasetçilerden böyle şeyler bekliyor.

Park, bahçe düzenlemeleri, kanalizasyon alt yapı çalışmaları önemli ama yeterli değil.

İnsanlar, kent yöneticilerinin oturuşuna kalkışına da bakıyor.

Düğünümde, cenazemde yanımda mı diye sorguluyor.

Mütevazı mı, kibir abidesine mi dönüşmüş diye aklından geçiriyor.

Sadece belediye başkanına değil, etrafındakilere bakıyor.

Etrafındakiler sıkıntılı ise, başkanın notundan düşüyor.

Siyasette kelebek etkisi diye bir şey vardır.

GittiÄŸimiz yerlerde, makam odasının kapısını çalmadan içeri giren oÄŸlunu kapı dışarı eden yerel yöneticilerin 'kelebek etkisiyle'efsaneleÅŸtiÄŸine de ÅŸahit olduk.

İlk icraatı altına lüks bir cip satın alıp, tepesinde öten lambalarla gideceği yerlere gidenleri de.

Genelleştirmeler yapıp haksızlık da etmeyelim.

Afra tafra yaparak iş yürütenlerin sayısı az.

Ama estirdiği rüzgar keskin oluyor.

Son Bakanlar Kurulu toplantılarından birinde ErdoÄŸan'ın “Yerel yönetimler bir sene içerisinde yapacakları icraatlar/hizmetleri yapsınlar” dediÄŸi basına yansımıştı.

Erdoğan, hem partisinin il başkanları, hem de belediye başkanları ile bundan sonra doğrudan temas halinde olacak.

Kendisi, yerel yöneticilerin performanslarını daha yakından izleme imkanı bulmuş olacak.

PARTİDE, BAKANLAR KURULU'NDA NELER DEĞİŞECEK?

Önümüzdeki sürecin temel konuları, Ak Parti teşkilatlarında, parti yönetiminde ve Bakanlar Kurulu'nda yapılması beklenen değişiklikler olacak.

21 Mayıs öncesi ya da sonrası, hem parti, hem kabine yapısında önemli bir revizyon yapılması gündemde.

Kimler gelecek, kimler gidecek diye soruluyor.

Herkesin bir tahmini var.

Analiz yapmak gerekiyorsa eÄŸer, 15 yıllık Ak Parti döneminde ortaya çıkan 'yenilenme biçimi' bize bir fikir veriyor.

Tecrübe ve gençlik aşısını birlikte gözeten, bakan adayının alanında sahip olduğu birikim/ehliyet/liyakatı dikkate alan, ortalama bir tutumu var Erdoğan'ın.

Mesela, hemen her kabine değişikliğinde Meclis Grup Başkanvekillerinden birine bakan olarak görev verildiğine tanıklık ettik.

Muhtemel bir revizyonda, Meclis'te partiyi temsil eden isimden birinin Kabine'ye gireceğini öngörebiliriz.

Kulağımıza Erdoğan'ın özel görüşmelerde kimi bakanlarla ilgili bir takım olumlu/olumsuz notlar verdiği kulis bilgisi geliyor.

Ama isim zikretmek için henüz erken.